Her alında kendine özgü ve kişiden kişiye değişebilen çizgiler olsa da, zaman geçtikçe bu çizgiler daha belirgin ve derin bir hal alabilir. Yaşlılığa bağlı olarak gevşeme ve sarkmanın oluşmasına paralel derinleşme de artar ve kaşların aşağı yönde ilerlemesi ile birlikte de daha yaşlı ve yorgun görünüm oluşur. Bu süreci hızlandıran en önemli etkenler sağlıksız beslenme, stres, sigara kullanımı, yetersiz cilt bakımı, hava koşulları, düzensiz yaşam ve yer çekimidir. Ancak bu süreç yapılan germe operasyonuyla geri alınarak düzeltilebilmektedir. Bu operasyonla alındaki çizgilerin minimum düzeye getirilmesi hedeflenir. Aşağıya doğru inmiş olan kaşlar kaldırılarak eski yerine getirilir ve bu kapsamda göz çevresi çizgilerinin bir bölümü giderilebilir.

Ameliyat süreci nasıldır?

Ameliyathane koşullarında endoskopik olarak saçlı deri içinde küçük kesilerle bu cerrahi gerçekleştirilmektedir. Genel  veya lokal anestezi ile gerçekleştirilen operasyon 1,5 ila 2 saat arasında sürmektedir. Ameliyat sonrasında aynı gün eve dönebilmek mümkündür.

İyileşme süreci nasıldır?

Ameliyat sonrası alnın ve gözlerin etrafında şişlikler ve morluklar olabilse de bu süreç geçicidir. Uyuşukluk ve gerginlik hissi ile morarmalar iki hafta içerisinde ortadan kalkar.

Nadir durumlarda ameliyat sonrası rötuş gerekebilmektedir. Onun dışında kişinin operasyonun 2 hafta sonrasında işine dönmesinde ve makyaj yapabilmesinde herhangi bir sakınca yoktur.  Ancak en az 2 ay boyunca ağır egzersiz, dış darbeler ve direkt güneş ışınından kaçınmak gerekir. Ameliyatın kalıcılığı kişiye göre değişkendir. Yerçekimi etkisi nedeniyle 10 yıl kadar sürebilirken, bazı kişilerde ömür boyu da kalıcı olabilmektedir.

Yüzümüzün estetik görünümüne büyük etkisi olan ve profilin oluşmasını sağlayan başlıca yapılardan biridir. Yüzün diğer bölümleriyle orantılı bir şekilde olması gereken çenenin estetiği, sıklıkla burun estetiği ile birlikte yapılmaktadır. Profiloplasti denilen bu kombinasyonla daha başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Yüz estetiğinde ciddi düzelme ve daha genç görünüm sağlayan bu operasyonlar sayesinde kısa sürede etkili sonuç alabilmek mümkün olmaktadır.

Çene Şekil Bozuklukları nelerdir?

Çene bölgesinde en sıklıkla karşılaşılan estetik görünüm bozuklukları; çenenin olması gerekenden daha küçük ya da büyük olması, ileride ya da geride olması, çene hattının yeterince belirgin olmaması ve çene altındaki sarkmalardır.

Uygulanacak tedaviler nelerdir?

Probleme uygun tedavi seçimi çok önemlidir. Eğer daha geride bir çene hattına sahipsek yağ enjeksiyonu, dolgu maddesi enjeksiyonları, çene protezi tedavi seçenekleri arasındadır. Daha ilerde olan çene hattında ise çene kemiğinin törpülenmesi uygulanabilecek tedavi yöntemlerindendir.

Belirgin olmayan çene hattı yağ enjeksiyonu ve dolgularla (jawline dolgusu) yeniden şekillendirilerek yüze V şeklini kazandırmak mümkündür.

Diş dizilimini, çenenin kapanmasını ve çiğnemeyi etkileyen ciddi çene bozukluklarında ortognatik cerrahi (çene kemiklerinin cerrahi olarak kesilerek yer değiştirilmesi) gerekliliği akılda bulundurulmalıdır.

Çoğu işlem lokal anestezi ile ya da anestezisiz olarak gerçekleştirilmektedir. Hastalar aynı gün içinde taburcu olup sosyal yaşantılarına dönebilirler. İşlem sonrası oluşacak şişlik ve morluk geçicidir. Doğru bir klinik ve hastanede, uzmanlar tarafından yapılan bu uygulama sayesinde orantılı, uyumlu, keskin ve estetik bir çene ile yüz görünümüne kavuşmak mümkün olmaktadır.

Günümüzde estetik operasyon denildiğinde akla ilk gelen ve en sık tercih edilen işlemlerden biri olan dudak estetiği, her zaman renkli ve sevilen bir alan olmuştur. Çünkü dudak; asırlardır güzelliğin, sevginin, aşkın bir simgesi olmuş ve gördüğü rağbeti katlayarak günümüze kadar taşımıştır. Buna paralel olarak da dudak estetiği operasyonlarında her geçen gün yenilikler olmuş, çok daha başarılı sonuçlar alınmaya başlanmıştır.

İdeal Dudak Görünümünü Nasıldır?

Dudaklar da, tıpkı çene ve burun gibi yüz profilinde oldukça önemli yer tutan ve diğer yapılarla uyumlu olması gereken bir bölgedir. Dudakların konumu, genişliği, kalınlığı, boyu ve gülümserken ki aralıkları estetik açıdan önem arz etmektedir.  Örneğin, gülme esnasında diş etlerinin görünmemesi daha estetik bir görünüm sağlamaktadır.

Konum olarak alt ve üst dudak, yandan bakıldığında burun ve çene ucunun gerisinde kalmalıdır. Ayrıca yaşlanmayla birlikte üst dudağın sarkması ve dudakların incelebilmesi de sıklıkla görülebilen durumlardır.  Çoğu zaman sigara çizgileri olarak ta adlandırılan dikey çizgiler bu görünüme eşlik eder.

Dudak Estetiği uygulamaları nelerdir?

Dudak estetiğinde, dudak kontörünün belirginleştirilmesi, geçici ve kalıcı dolgular ile kalınlaştırılması, dudak kırışıklığı tedavileri, dudak asimetrilerinin düzeltilmesi, burun- dudak arası mesafenin yapılandırılması gibi işlemler uygulanır. Hastanın beklentisi ve uzmanın tercihi doğrultusunda şekillenen dudak estetiği, diğer estetik operasyonlara oranla daha basit şekilde uygulanabilmektedir. İşlemlerin büyük kısmı klinik şartlarında uygulanabilir.

Son dönemde oldukça popülerleşen ve Hollywood yanağı^R olarak da ün kazanan bişektomi, daha zayıf, keskin ve üçgen yüz hatlarına sahip olmak için tercih edilen bir cerrahidir. Yanak bölgesinde yerleşik konumda bulunan yağ dokusunun ağız içinden yapılan kesi sayesinde çıkartılmasıyla gerçekleşen işlemle yuvarlak ve geniş yanaklar inceltilerek, çökük ve daha keskin hatlar sağlanır. Bu ameliyattaki amaç altına orana sahip bir yüz hattı elde etmektir.

Ameliyathane koşullarında lokal anestezi altında yanağın iç bölümünden yaklaşık 1 cm. olarak açılan kesi içerisinden ulaşılan yağ dokusunun çıkarılmasıyla gerçekleşen operasyondur.  Bişektomi ameliyatı sonrasında hastanede yatış gerekmemekte ve kişi aynı gün taburcu olabilmektedir. Ağız içi enfeksiyonu oluşmaması ve iyileşme sürecinin hızlı olması için ağız bakımı ve hijyenine dikkat edilmesi, çiğnenmesi gereken sert gıdalar yerine sıvı veya yumuşak besinlerin tercih edilmesi gerekmektedir.

Kesiler ortalama bir hafta sonra iyileşse de yüz ile yanak bölgesindeki ödem ve şişliklerin geçmesi 2-3 hafta zaman alır.  Kalıcı olan bişektomi ameliyatı, kilo alınsa da etkisini kaybetmez.

Göz Çevresi Estetiği

Gözlerimiz ve kaşlarımız, duygu ve düşüncelerimizi ifade etmede en çok kullandığımız organımız olmakla birlikte, vücudumuzda en ince deri tabakasına sahip olduğu için yaş alma ile ortaya çıkan belirtilerin en çok gözlemlendiği yerlerdir. Yerçekiminin etkisiyle kaşların dış kenarlarında oluşan düşüklük, göz çevresinde oluşan kaz ayakları, alt göz kapağında oluşan torbalanmalar, üst göz kapağında oluşan deri yığılmaları yorgun ve yaşlı bir yüz görünümüne sebep olmaktadır. Ayrıca hem göz kenarlarının aşağı düşmesi hem de üst göz kapağındaki deri yığılmaları göz açıklığında azalmaya sebep olarak görme alanını azaltmaktadır. Gözlere canlı görünümünü tekrar kazandırmak ufak dokunuşlar ile mümkündür.

Uygulanan yöntemler başlıca nelerdir?

Göz çevresi gençleştirme uygulamalarında her ne kadar göze odaklanılsa da kaşın pozisyonu da birlikte değerlendirilmelidir. Kaşın dış kenarlarında oluşan aşağıya doğru yer değiştirme mutsuz ve yorgun bir ifadeye sebep olmaktadır. Kaş pozisyonunu belirlemede sıklıkla kullanılan yöntemlerin başlıcaları botulinum toksin uygulamaları(Botox- Dysport), iple askı yöntemleri ve kaş asma cerrahisidir. Göz çevresi gençleştirmede uygulanan yöntemler ise dolgu, toksin uygulamaları, prp- mezoterapi uygulmaları, lazer- radyofrekans uygulamaları ve göz kapağı estetiğidir. Yağ enjeksiyonları özellikle kapak cildini yenilemede ve hacim kazandırmada sıklıkla kullanılır.

Kimlere Uygulanır?

Göz kapağı düşüklüğü ve diğer göz çevresi değişikleri çoğunlukla ilerleyen yaşla beraber görülse de yapısal olarak daha genç yaşlarda da görülebilmektedir. Yani 30 yaş üstü kadın ve erkek hastalarla beraber daha genç yaştaki hastalara da uygulanabilmektedir.

Ameliyat Süreci Nasıldır?

Ameliyathane ortamında gerçekleştirilen göz çevresi ameliyatları hastaya yapılacak operasyona bağlı olarak lokal anestezi veya genel anestezi altında yapılmaktadır Üst göz kapağı ameliyatı sırasında fazla deri eliptik olarak çıkarılmakta, gerekirse fazla kas ve yağ dokular da çıkarılmaktadır. Göz etrafında çöküklük varsa yağ enjeksiyonu ile dolgunlaştırma yapılabilmektedir. Kaşlarda bir düşüklük söz konusu ise kaş kenarları kaldırılmalıdır. Alt göz kapağında kesiler kirpik altından veya kapak içinden yapılmaktadır. Amaç oluşan torbalanmaları düzeltmek, bozulmuş yanak ve alt göz kapağı ilişkisini düzeltmektir. Üst göz kapağı ameliyatı tek başına yapılacaksa yaklaşık 45-60 dakika sürmekte ve lokal anestezi altında yapılabilmektedir. Üst ve alt göz kapakları beraber opere edilecekse yaklaşık 2-2,5 saat sürmektedir ve genel anestezi altında yapılmaktadır.

İyileşme Süreci Nasıldır?

Göz kapağı ameliyatları sonrası ağrı kesicilerle kontrol altına alınabilen hafif ağrılar olabilir. Ama hastayı asıl rahatsız eden şişlik ve morluklardır. Erken dönemde buz uygulama ile en aza indirgense de, 1-2 hafta içerisinde gitgide azalıp kaybolacaktır. Ameliyat sonrası en az 3 hafta ağır aktivitelerden uzak durulmalı , en az 3 ay boyunca güneş ışınlarından korunma sağlanmalıdır.

Yüz germe ameliyatları, özellikle yaşlılık belirtilerinin ortaya çıkmasıyla beraber en sık tercih edilen operasyonlar arasında yer almaktadır. Kırışıklıklar ve sarkmaları gererek ve asarak gidermeyi amaçlayan bu işlemler daha genç bir görünüm elde edilmesini hedefler.

Yaş almanın yanı sıra, stres, güneş ışınları, sağlıksız beslenme, aşırı alkol tüketimi, sigara kullanımı gibi nedenlerden ötürü de yüz derisinin sarkması, kırışması ve lekelerin oluşması meydana gelebilir. Bu dönemde alın çizgilerinin daha belirgin bir hal aldığı, göz kapaklarının ve kaşların sarktığı, gözaltı torbalanmalarının artarak yüzde genel olarak kırışıklıkların derinleştiği, çene konturlarının da kaybolduğu ve yağlanmış, sarkık bir boyun görünümü ortaya çıkar. Yaşlı görünüme sebep olan bu durumlara yönelik gerçekleştirilen çeşitli işlemlerle sarkıklıklar giderilirken, fazla olan yağ dokuları alınarak sarkan yağ dokuları yerlerine çekilir ve asılır. Ayrıca bunlara ek olarak yüz dokuları takviye edilerek, göz kapaklarına estetik işlemler uygulanır ve diğer tamamlayıcı girişimler de eş zamanlı olarak yapılabilir.

Ameliyat  Süreci nasıldır?

Genel itibarı ile çene bölgesi, kaş kaldırma, torbalanmalar, göz çevresi ve alın ile boyundaki derin kırışıklıklar ve nasolabial bölge için uygulanan germe işlemleri genel anestezi altında yapılmaktadır. Ancak tercihe derin sedasyon anestezisi de yapılabilmektedir. Saklandığı için belirgin olamayan izlere yol açan operasyonlar bu açıdan hastayı rahatsız etmemektedir. Operasyon süresi işlem sayısı, kombinasyonu ve uygulanan tekniklere bağlı olarak değişmekle birlikte, ortalama 4-6 saat arasındadır.

Operasyon Sonrası ve İyileşme Süreci

Yüz germe ameliyatlarında aynı gün eve çıkmak mümkün olsa da sıklıkla hastanede 1 gece kalınması uygun görülmektedir. Yüzde genel şişlik, gerginlik, uyuşukluk hissi ve morluk oluşur. Bu durumlar 7-10 gün içinde kendiliğinden geçmektedir. İzler yüzün daha az görünen bölgelerine saklanır ve zamanla rengi solarak daha az belirgin hale gelir. Hastalar şişliklerin geçmesiyle işlerine dönebilir, makyaj da yapabilirler ancak 2 ay ağır spor, güneş ışığı ve travmadan sakınmaları gerekir.

Operasyon sonrası yüz son şeklini yaklaşık 6 ay ile – 1 yıl içerisinde alır. Alınan yeni şekil kişinin yapısı, anatomisi ve çevre koşullarına göre 5-10 yıl ila ömür boyu kalıcı olabilmektedir.